Merhabalar,
Bu yazı nihayetinde bir tango dersi duyurusu olacak. Ancak önden bir şeyler yazmak geldi içimden. Zaten uzun zamandır meşguliyetten, “Kafamdaki Tıkırtılar” başlıklı yazımı da yazmamıştım.Bir dünya hayal edin içinde yaşadığınız. Anne, baba, öğretmen, doktor, inşaatçı, aşçı, garson, bakkal, dansçı, çöpçü, modacı, şoför, masör, sporcu, sekreter, kaportacı, tamirci, siyasetçi, gazeteci; herkes ama herkes kendi alanında usta. Herhalde böylesi bir hayata balıklama atlardı insan. Boy boy çocuk yapardı kaygısız…Büyük hayalleri olmayan bir ailenin, büyük hayalleri olmayan bir üyesiydim. Nasıl olmasın? “Gözünü yükseklere dikme. Daima az ile yetinmeyi bil” diye diye büyüttüler. Yani diğer bir deyişle; vasat kal, büyük adam olma anlamına geliyordu ama haberim yoktu o dönem. Peki benim değil de kimlerin gözü yükseklerde olmalıydı? Ben değil de kimler şahsını ve yaptığı işi önemli sayıp, kendisiyle gurur duymalıydı? Sanırım şimdilerde durum biraz daha farklı. En azından bizim çocuklarımızın hayalleri büyük, gözü yükseklerde kişiler olacağına söz veriyorum…
Bu yazı nihayetinde bir tango dersi duyurusu olacak. Ancak önden bir şeyler yazmak geldi içimden. Zaten uzun zamandır meşguliyetten, “Kafamdaki Tıkırtılar” başlıklı yazımı da yazmamıştım.Bir dünya hayal edin içinde yaşadığınız. Anne, baba, öğretmen, doktor, inşaatçı, aşçı, garson, bakkal, dansçı, çöpçü, modacı, şoför, masör, sporcu, sekreter, kaportacı, tamirci, siyasetçi, gazeteci; herkes ama herkes kendi alanında usta. Herhalde böylesi bir hayata balıklama atlardı insan. Boy boy çocuk yapardı kaygısız…Büyük hayalleri olmayan bir ailenin, büyük hayalleri olmayan bir üyesiydim. Nasıl olmasın? “Gözünü yükseklere dikme. Daima az ile yetinmeyi bil” diye diye büyüttüler. Yani diğer bir deyişle; vasat kal, büyük adam olma anlamına geliyordu ama haberim yoktu o dönem. Peki benim değil de kimlerin gözü yükseklerde olmalıydı? Ben değil de kimler şahsını ve yaptığı işi önemli sayıp, kendisiyle gurur duymalıydı? Sanırım şimdilerde durum biraz daha farklı. En azından bizim çocuklarımızın hayalleri büyük, gözü yükseklerde kişiler olacağına söz veriyorum…
Hepimiz daha mutlu olmak isteriz. Bence global mutluluk; ustaların (konusunda uzman kişiler) bir arada yaşamasıyla gerçekleşebilir…
Spor akademisinde uzmanlık hocamız, biz 4. sınıf müstakbel diplomalı eğitmenlere “Bu sene okul bitiyor. Ne olmak istiyorsunuz bakalım?” diye sordu. Gençler sırayla; “Şurada antrenör olmak, burada yöneticilik yapmak, kendi klübümü açmak istiyorum” falan gibi cevaplar verdiler. Sıra bana geldiğinde; “Ben usta olmak istiyorum hocam” dedim.
Gençler gülüştü, hoca da gülümseyerek; “Ne ustası?” diye sordu.
“Ne yapıyorsam o konuda usta olmak istiyorum. Ancak ve ancak bir ustaysam fakir dahi yaşasam mutlu olabilir, başkalarına yardım edebilir, kendimle gurur duyabilirim. Ata sözümüzdeki gibi ‘Altın çamura düşmekle kıymetini yitirmez’ öyle değil mi hocam” dedim…
Spor akademisinde uzmanlık hocamız, biz 4. sınıf müstakbel diplomalı eğitmenlere “Bu sene okul bitiyor. Ne olmak istiyorsunuz bakalım?” diye sordu. Gençler sırayla; “Şurada antrenör olmak, burada yöneticilik yapmak, kendi klübümü açmak istiyorum” falan gibi cevaplar verdiler. Sıra bana geldiğinde; “Ben usta olmak istiyorum hocam” dedim.
Gençler gülüştü, hoca da gülümseyerek; “Ne ustası?” diye sordu.
“Ne yapıyorsam o konuda usta olmak istiyorum. Ancak ve ancak bir ustaysam fakir dahi yaşasam mutlu olabilir, başkalarına yardım edebilir, kendimle gurur duyabilirim. Ata sözümüzdeki gibi ‘Altın çamura düşmekle kıymetini yitirmez’ öyle değil mi hocam” dedim…
Tango; her bağımlı gibi benim için de kor ateşten bir tutkudur. Bu alevin sürekliliği için mutlaka aynı tangodan bahsetmeliyiz. Tıpkı anlaşmamız için aynı lisanı konuşmamız gerektiği gibi. Tıp dünyasında latince bilmeyen bir doktorun olmaması, her hekimin konusunda usta olması gerektiği gibi.
Ülke nüfusuna oranla bir avuç dansçı olarak tango yapan 40.000’de bir kişiyiz. Bu durum bizlere daha iyi dans etmemiz, tango konusunda daha fazla ustalaşmamız gerektiğini hatırlatmalıdır. Her yeni bir gün daha iyi dans etmek; daha çok mutlu olmanın önemli bir yoludur. Öğretildiği gibi daha az mutlulukla yetinmenin modası çoktan geçmiş olmalıdır…
Ülke nüfusuna oranla bir avuç dansçı olarak tango yapan 40.000’de bir kişiyiz. Bu durum bizlere daha iyi dans etmemiz, tango konusunda daha fazla ustalaşmamız gerektiğini hatırlatmalıdır. Her yeni bir gün daha iyi dans etmek; daha çok mutlu olmanın önemli bir yoludur. Öğretildiği gibi daha az mutlulukla yetinmenin modası çoktan geçmiş olmalıdır…
Hangi eğitmenle çalıştığınızın önemi yok. Önemli olan tangonuzu usta seviyesine getirmenizdir. Ancak dileyenlerle, her Salı, tangonun incelik basamaklarını beraberce tırmanmak üzere, yeni tangohane’mde buluşmaktan keyif duyacağım.İlk ders 05 Kasım Salı günüdür.
Bora Erdem
30 Ekim 2013
30 Ekim 2013
Leave a Reply